İçme suyunu akıllıca kullanmamız gerektiği konusunda genel bir fikir birliği vardır. Bununla birlikte, içme suyunun herkes tarafından aktif olarak korunması önemlidir ama maalesef her zaman bu mümkün olmamaktadır.
Damlayan muslukları, fıskiyeler, klozetler ve pisuvarlar da çok ciddi içme suyu kaybı demektir.
Geliştirilmiş teknolojiler sayesinde bu tarz riskleri tamamıyla bertaraf etme çözümleri geliştirilmiştir. Bu çözümlerin bir tanesi susuz pisuvarlardır.
Normal pisuvarların yıkanması öncelikle kokuyu engellemeye yarar. Kanalizasyona bağlı bu pisuvarlarda kokuyu önlemek için bir sifon kullanılır. Ama bu sifon düzenli su ile yıkanmaz ise tıkanır ve işlevini kaybeder.
Susuz pisuvarlar farklı bir koku tuzağına sahiptir. Tamamen su kullanmadan bariyeri oluşturabilirsiniz. Susuz pisuvarlar bu farklılık ile yola çıkar.
İlkesel olarak 2 çeşit bariyer vardır:
1. Susuz pisuvarların çoğunda entegre bir sifon bulunur. Tamamıyla geri dönüşebilen maddelerden yapılmış ve %100 biyolojik olarak parçalanabilir bir bariyer sıvısı içerir. Bu sıvının özgül ağırlığı idrar veya sudan daha azdır. Bu nedenle, her kullanımda idrar bu sıvıdan akar ve sifon ile kanalizasyon sistemine boşaltılır. Bariyer sıvısı sıvı “kapak” gibi davranır ve kanalizasyon sisteminden çıkan tüm kanalizasyon kokularını tutar.
2. İkinci prensip, kapak olarak plastik bir membran kullanır. Membran düz, çok yumuşak bir tüp şeklindedir ve boş durumlarda kapalıdır. Bir sıvı yukarıdan girdiğinde, çok kolay açılır, tüm sıvının aşağı doğru kaçmasına izin verir.Daha sonra düz hale gelir ve sıkıca kapanır.
Her iki sistemin kullanımı için de su gerekmez. Dolaysıyla tonlarca su tasarruf etmiş olursunuz.
